12 Eylül 2014 Cuma

FENERİNİ YAK VE BİR DİLEK TUT!

Doğuştan meraklılardanım. Soru sormadığım bir gün bile geçmez. Eminim ki şu an bunu okuyan ve benim sonu gelmeyen sorularımdan sıkça nasibini alan yakın çevremin yüzlerinde manidar bir gülümseme belirmiştir :) Bloğumun bana sağladığı en önemli faydalardan biri de bu bitmez tükenmez sorularımın cevaplarını kaydedip; onları mini bir kaynakça haline getirebilmem oldu. Son yıllarda boğaz semalarında sıkça görmeye alıştığımız "Dilek Fenerleri" geçen hafta yaşamış olduğum çok hoş ve özel bir olayın ardından soru baloncuklarımın hedefi oldular. 


















Yaz gecelerinde gökyüzünde romantik bir renk cümbüşü yaratan bu ateşten fenerlerin kökeni oldukça uzaktan geliyor. İlk olarak Uzakdoğu'da haberleşme aracı olarak kullanılan, sonrasında kutsal günlerde dilek dilenerek uçurulan dilek fenerleri günümüzde dünyanın her yerinde festivaller ve kutlamalarda kullanılmaya başlanmıştır. 

Orjinal ismi Kongming olarak bilinen bu sıcak hava balonları ilk defa üçüncü yüzyılda savaşlarda casusluk için kullanılmış. Mucidinin ünlü bilge ve stratejist Zhuge Liang olduğu söylense de bilim tarihçisi ve sinolojist Joseph Needham'a göre Çinli'lerin ilk sıcak hava balonu denemeleri milattan önceye dayanmaktaymış. 

Dilek feneri çok ince kağıttan yapılan küçük bir hava balonudur. Ortasında bulunan ufak mumun yakılması ile içi sıcak gazla dolan bu kağıt balon, havanın da etkisiyle yükselir. Bu balonların gökyüzüne salınması sonucu, şans ve bereket getirip; kişiyi endişelerinden arındırdığına inanılan bu mini ritüel yüzyıllardır devam ederek günümüze kadar gelmiştir. 


Dikkatli olunmadığı takdirde yangına yol açan dilek fenerleri, ülkemizde 1 Haziran 2014 tarihinden beri yasaklanmış durumda. Uçuranın gönlünde umut, ruhunda heyecan, yüzünde tebessüm oluşturan bu uygulamanın ilerleyen zamanlarda akıbeti ne olacak bilmiyorum ama, ben şahsım adına bu romantik görüntüyü çok ama çok sevdiğimi itiraf ediyorum...

Şehnaz Tuna














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder