31 Ekim 2014 Cuma

YARIN KESİN YAĞMUR VAR! NEDEN Mİ?

Beyazıt Kulesi yemyeşil yanıyordu da ondan...

Bu şehirde doksan yaşımda bile yeni birşey öğreneceğime eminim. Öyle köklü ve zengin bir tarihe dayalı ki İstanbul... Bu akşam İzmir'li aile dostlarımız ve aynı anda avukatımız olan Deniz Kılıç Hadimli ve değerli eşi savcı Uğur Hadimli Bey'i Sirkeci'deki otellerine bırakmak için Galata Köprüsü'nden geçerken Tarihi Yarımada yine tüm ihtişamıyla karşımızdaydı. Gece oldukça yağmurluydu. Genelde gündüz geçtiğim bu köprüde yemyeşil ışık saçan bir kule çarptı gözüme. Gündüz onca yapı arasında pek de dikkati çekmeyen, fakat gece olunca semayı aydınlattığı rengarenk ışığıyla bambaşka bir kimliğe bürünmüş haliyle Beyazıt Kulesi'ydi karşımda duran. Saçtığı yeşil ışık ise hava durumunu bildiren bir işaretmiş. Önce biraz utandım neden bilmiyorum diye. Sonra da dedim ki kendi kendime: "Şehnaz, bilmemek değil öğrenmemek ayıptır!" Ve, eve gelir gelmez bu olgunun detay ve tarihçesini hem kendim öğrenmek hem de bloğumda paylaşmak için derhal açtım bilgisayarımı. Daldım kısadan da olsa güzel İstanbul'umuzun tarihinden bir sayfaya...

Bizans zamanında Beyazıt Kulesi'nin bugünkü yerinde yangınları gözetlemek için inşa edilmiş "Tetratsiyon" adında bir kule varmış. Osmanlı döneminde 1749 yılında bu kulenin aynı yerine Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk mimarlarından Kirkor Balyan tarafından, yine yangın gözetleme amaçlı ahşap bir kule inşa edilmiş. 1756 yılındaki Cibali yangınında yandığı için 1826'da yeniden inşa edilen kule, yeniçeri ayaklanmasında yeniden yanmış. Kule, üçüncü kez 1828 yılında Sultan II. Mahmut zamanında bu defa da mimar Kirkor'un kardeşi Senekerim Balyan'ın projesi çerçevesinde tekrar yapılmış. Nöbet katı, işaret katı ve sancak katı olmak üzere üç bölümden oluşan, 180 basamaklı, 85 metre yüksekliğindeki kulede yangın, gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece ise fener yakılarak haber verilirmiş. 

Yakın tarihimizde kullanılamayacak durumda olan kule, 1997 yılında başlayan ve iki yıl süren restorasyon çalışmaları sonucu eskiden olduğu gibi yangın gözetleme, meteoroloji ve yol durumunu bildirmek amacıyla restore edilmiş. Uzun süre  hava durumunu belirtmek için farklı renklerde ışıklarla süslenen kulenin 1995 yılında son verilen bu uygulamasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2010 yılında yeniden devreye sokmuş. 

Kulede kullanılan ışıklar ve anlamları ise şöyle:

Yeşil - Yağmurlu Hava
Mavi -Açık Hava
Kırmızı -Karlı Hava
Sarı - Sisli Hava

Kule ilgili beni kalbimden vuran bir de romantik rivayet var. Buna göre Beyazıt Kulesi, Kız Kulesine aşık olup, aralarına giren Galata Kulesi yüzünden sevdiğine bir türlü kavuşamayan aşık kule olarak da anılmaktaymış. "Hadi canım olur mu öyle şey?" demeyin. Bu şehir yüzyıllardır nice büyük aşklara şahit oldu. Halen de olmakta. E hâl böyle olunca, İstanbul kuleyi kuleye bile aşık etmiştir belki de. Kimbilir? :)


Şehnaz Tuna














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder