10 Ekim 2014 Cuma

MONOÏ DE TAHITI... CENNETTE DUYACAĞIMIZ KOKUNUN BU OLACAĞINA EMİNİM!

Bundan yaklaşık altı yedi sene önce Paris'in -bizim Migros ya da Makro'muz olarak tanımlayabileceğim- meşhur market zinciri Monoprix'de yer aldığı raflarda tanıştım O'nunla! Neredeyse ruj dahil elime aldığım her tür kozmetiğin kokusunu merakla içine çekme özelliği olan ben o gün aşık oldum O'na! Daha doğrusu O'nun kokusuna!(Bu arada, sırf koklamak için olup olmadık herşeyi burnuma götürme huyumdan dolayı yüzümün gözümün boya içinde kaldığı komik durumlara sıkça düşmüşlüğüm de vardır; onu da paylaşayım dedim :)) O gün bugündür de tutkunuyum Soleil des Îles markası sayesinde tanıştığım Monoï de Tahiti yağının. Benim için bu kadar önemi olan bu ürünü sizlerle de paylaşmak istedim. Bu arada erkekler bu satırları okur okumaz bu yazının devamının sadece kadınlara özel olacağını zannetmesinler lütfen. Çünkü, bu mucizevi yağ tarih boyunca en az kadınlar kadar erkekler tarafından da yoğun olarak tüketilmiş. 

Soleil des Îles güneş ürünleri
Monoï yağı, Tahiti'de yetişen ve Fransız Polinezyası ile Cook Adaları'nın ulusal çiçeği olan Tiare çiçekleri yapraklarının elle tek tek toplanıp saf hindistan cevizi yağında en az 15 gün bekletilerek demlenmesi sonucu elde edilen parfümlü bir yağ. Zaten Monoï kelimesi, Fransız Polinezyası'nda konuşulan Reo-Maohi dilinde "kokulu yağ" demekmiş. Çok eski tarihlerden beri başta Tahiti olmak üzere bu takımadaların hepsinde cilt ve saç yumuşatıcı olarak kullanılmakta olan Monoï, günümüzde Avrupa ve Amerika'da da yaygın bir şekilde tanınmaya başlandı.   
Fransız Polinezya'sının en büyük
adası Tahiti
Yaprakları elle tek tek
toplanan Tiare Çiçeği


Monoï yağının kullanımı 2000 yıl öncesine kadar gitmekte. Polinezya kökenli Maori yerlileri bu yağı doğumdan ölüm anına kadar yaşamın belli başlı evrelerinde oldukça sık kullanmışlar. Yeni doğan bebeklerini sıcaktan dolayı meydana gelebilecek dehidrasyondan, kendilerini ise soğuktan korumak için yağlarlarmış. Ölülerin ebedi yolculuğa hazırlanışı, kutsal törenlerde objelerin vaftizi ve tanrılara yapılan sunumlar gibi dini ritüellerde de sıkça kullanılan Monoï yağı günlük hayatta Maori denizcileri tarafından tuzlu su, rüzgar ve soğuktan korunmak için başvurulan bir yöntemmiş. Günümüzde de dalgıçların aynı amaçla kullandıkları bu yağın ticari olarak üretimi ise 1942 yılında başlamış. 

Yağa asıl kokusunu veren çiçeklerin elle tek tek toplanması ve sadece Tahiti'de yetişmesi bu çiçekleri, dolayısıyla da Monoï yağını oldukça değerli kılıyor. Çiçeklerin, yetiştiği kendi topraklarında elle toplanması, saklama koşulları, denizaşırı ülkelere gönderimine kadar olan ve sıkı kuralların uygulandığı süreç 1 Nisan 1992 tarihinde "Appelation of Origin" (Ürünün kökeninin bir ülke bölge ya da yöre olduğunun ve ürünün tüm veya esas nitelik ve özelliklerinin bu coğrafi çevreden ve bu çevreye özgü doğal ve beşeri unsurlardan kaynaklandığını gösteren coğrafi yer adı) tarafından onanıp, tanınmış ve oldukça fazla taklit üretimi yapılan bu özel ürün koruma altına alınmıştır. 

Bir Monoï aşığı olan ben, bu kokuyu nerede bulursam edinmek için elimden geleni yapıyorum. Pek de başarısız sayılmam. Üç ayrı markanın bu büyülü kokuya sahip dört farklı ürününü satın aldım. Onları öyle çok yönlü kullanıyorum ki: Koku olarak bedenime ve kıyafetlerime, besleyici yağ olarak saçlarıma, tırnaklarıma, yüzüme ve vücuduma ama asıl en önemlisi, kokusuyla yarattığı meditasyon etkisi olarak ruhuma... Şu an bu yazıyı yazarken bile bir tanesi elimin altında. Sürüp sürüp duruyorum. Bir yandan da hayal ediyorum "Cennet koksa koksa böyle kokuyordur" diye. Sonra da kendi kendime tebessüm ediyorum...

 Monoï de Tahiti'nin aşkıyla!

Yves Rocher Monoï de Tahiti
Traditional Tiare Oil
Nars Monoï Body Glow II
Guerlain Terracotta Eau Sous Le Vent
Guerlain Terracotta Huile Du Voyageur

Şehnaz Tuna










1 yorum:

  1. Aynen paylasiyorum hislerinizi. Muhtesem bir koku. Bu cicek plumeria degil mi? Ya da tapinak çiçeği, mezarlik çiçeği, francipan? Turkiye de de yetişiyor, güney sahillerinde.

    YanıtlaSil