17 Mart 2015 Salı

SEYAHAT BANA EN GÜZEL TERAPİ!

Dün gece kıpır kıpır uyudum ben. Bu sabah içime çektiğim nefes de daha bir farklıydı. Hani ağzınıza attığınız bir lokma çok lezzetli olur da hemen bitmesin diye uzun uzun çiğnersiniz tadını çıkararak. İşte ben de öyle aldım bu sabah nefesimi. Derin derin, daha yumuşak, yaşadığım anın keyfini çıkarıp zamanı yavaşlatırcasına. Heyecanla beklediğim tarih nihayet geldi çünkü. Aylardır planını yaptığım seyahatime çıkıyorum. Yakın ya da uzak farketmez. İşten ve günlük sorumluluklardan uzak yaptığım her yolculuk benim için çok değerli. Yalnız başıma, ailem ya da sevdiğim biriyle yaptığım her seyahatin anlamı apayrı oluyor. 

Uçuşum sabah erken saatte ise bir gece önce hissetmeye başladığım o tatlı heyecan gözümü güne açtığım anda, gerçekleştirdiğim her adımından son derece keyif aldığım bir ritüele dönüsüyor. Daha farklı bir özen gösteriyorum sanki yolculuk sabahlarında ben. Köpük köpük duşumu alıyor, en sevdiğim kremlerimi sürüyorum. Bir gece önceden hazırladığım kıyafetlerimi üzerime geçirdikten sonra belli belirsiz bir pudra ile çok hafif bir makyaj da yapıyorum. Havaalanlarını da çok seviyorum. Alacağım birşey olmasa bile hiçbirşey düşünmeden mağazaları gezmeyi, taze ve sıcacık kahve kokusunu içime çekmeyi, herbiri birbirinden tamamıyla farklı yüzlerce insanı gözlemeyi, onların yolculuklarının sebeplerini tahmin etmeye çalışmayı, bekleme salonlarında gazetemi okuyup, i-pad'imde zaman geçirmeyi, geride bıraktıklarımla mesajlaşmayı... 

                                             

Tüm bu bahsettiklerim aslında olağan gözükse de ben bunları yaşayabildiğim için kendimi çok ama çok şanslı hissediyorum. Sağlık ve imkanım el verdiği ölçüde de seyahat etmeye devam edeceğim. Gitmeyi planladığım, hayalini kurdukça heyecanlandığım hedeflerim var. Sakura ağaçlarının açtığı kısacık mevsimde Japonya'ya gitmek istiyorum mesela. Tüm ihtişamıyla gürül gürül akan Niagara Şelaleleri'nin serinliğini hissetmek istiyorum bedenimin her noktasında. Deniz üstündeki "bungalow"larda uzun uzun uyumak, Afrika'da şimdiye dek sadece kafeslerinin arkasından görebildiğim hayvanların doğal ortamlarında onlarla beraber olabilmek ve onlara dokunabilmek istiyorum. Hiçbir zaman hiçbir seyahat için geç değil. Dedim ya, yakın ya da uzak, kısa ya da uzun fark etmez. Her bütçeye uygun yüzlerce yurt içi ve yurt dışı turları da var. Hayatlarımızdan unutamayacağımız seyahatler hiç eksik olmasın. Yeter ki sağlığımız olsun!

"Dünya bir kitaba benzer, seyahat etmeyenler ise sadece bir sayfasını okurlar!" St. Augustin

Şehnaz Tuna








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder